Tedrisatı İptidaiye Mecmuası Nedir? Bir Zihinsel Macera
Giriş: İzmir’in Sıcak Akşamları ve Bir Sorunun Başlangıcı
İzmir’de bir yaz akşamı, sıcaklık 30 derecenin üzerinde ama sahilde rüzgar var, bu da hayatı biraz daha çekilebilir kılıyor. Arkadaşlarım ve ben, akşam çayı içip, esprilerle birbirimizi gülmekten öldürüyoruz. O sırada, biri yine içimden geçen “bugün neler öğrendim” sorusunu sordu: Tedrisatı İptidaiye Mecmuası nedir?
Bunu duyduğum anda, bir an sustum, durakladım. “Aa, bu ne ya?” dedim içimden. “Ne anlama geliyor ki?” Başta bir şaka olduğunu düşündüm, ama adam ciddi bir şekilde gözlerime bakıyor. “Ne oldu? Sen de mi bu terimi bilmiyorsun?” dedi, adeta bana ‘kaç yaşındasın sen?’ der gibi.
Ama o an, gözümde bir ışık yanmaya başladı. Belki de bu bir işaretti! Bu sorunun ardında çok daha derin bir anlam vardı. O yüzden, biraz ciddileşip düşündüm ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Tedrisatı İptidaiye Mecmuası: Duyduğumda Ne Oldu?
Öncelikle, bu “Tedrisatı İptidaiye Mecmuası” denen şeyin aslında ne olduğunu anlamak, sırf adını doğru telaffuz etmek için bile zorlu bir sınav gibiydi. Evet, bir mecra, bir dergi falan diyebilirsiniz ama bu kadarını beklemiyordum. Çünkü isim o kadar uzun ki, bir türlü bitiremiyorum. Neyse, araştırmaya koyuldum.
Tedrisat, eğitim demek, tamam, bunu biliyoruz. İptidaiye ise “ilk” anlamına geliyor, yani daha başlangıç seviyesinde bir şey. Mecmua da “dergi” demek. O zaman şöyle diyebilir miyiz: “Bu mecmuada, ilk okul seviyesinde eğitimle ilgili bilgiler toplanmış.” Bir anda, beni şaşırtan bir şey oldu. “Vay be, bu kadar kafa yorduğum bir şey, aslında bir dergiymiş,” dedim. Ama sanki bir dergi değil, daha çok eski zamanların “büyük bilgi kutusu” gibi hissediyorum.
Ve o esnada, içimden şöyle geçiyor: Bunu bilmediğimi anlamam, insanlık adına büyük bir kayıp mı? Ya da sadece bana özel bir durum mu?
Dönüp Gelecek Vakit
Gerçekten, başta “Tedrisatı İptidaiye Mecmuası”nı duyduğumda şaka yapıyor sandım ama düşündükçe ciddiye aldım. Bunu öğrendikten sonra, gerçekten de eğitimle ilgili daha çok şey öğrenmem gerektiğini düşündüm. Belki de bazı konuların “tam anlayamadığım” yanlarını düzeltmeliyim.
Hayatımda bazen şeyler çok karışık gelir, bu da onlardan biri. Ancak “Tedrisatı İptidaiye Mecmuası”nın bana verdiği ders şu oldu: Her şey ne kadar karmaşık görünürse görünsün, birazcık çaba ve araştırmayla her şey daha anlaşılır hâle gelebilir.
Mesela, geçen gün bir arkadaşımın söylediği bir cümleyi hatırlıyorum:
“Sen bu işleri hep kafanda büyütüyorsun ya, çok abartıyorsun!”
Bu cümle de bir nevi “Tedrisatı İptidaiye Mecmuası”nın ilk sayfası gibi bir şey. O an fark ettim, aslında hayatımda ne kadar fazlasıyla gereksiz endişe ediyorum! Neden mi? Çünkü bir şeyin anlamını çözmek için kendimi “büyük bir çaba harcamak zorunda” hissediyorum. Oysa ki, belki de her şey o kadar karmaşık değildir.
Tedrisatı İptidaiye Mecmuası: Eski Zamanlarda Ne Anlama Geliyordu?
O zaman, “peki bu dergi ne zamandan kalma bir şey?” diye merak ettim. Biraz eski zamanlara daldım. Tedrisatı İptidaiye Mecmuası, 19. yüzyılda, Osmanlı döneminde eğitimle ilgili bir dergiydi. O dönemdeki eğitim sistemine dair fikirler, bu mecmuada yer alıyordu. Yani, aslında, o kadar da eski bir mesele değilmiş. Hadi bakalım, geçmişe dair çok fazla bilgi bulmak zor, ama aradığımı bulduğumda insanın kafasında her şey düzeliyor.
Yine de, bir yandan kafamı kurcalayan bir şeyler var. “Biz şimdi ne yapıyoruz?” Ya da “Bir zamanlar eğitim bu kadar mı ilkelmiş?” Düşünmek bile insanı derin bir yalnızlık hissine sokabiliyor.
Sonuçta, Bu Nedir?
Şimdi size diyebilirim ki, “Tedrisatı İptidaiye Mecmuası” dediğimiz şey, aslında eski Osmanlı döneminde eğitimle ilgili bir dergi olsa da, bugün hala derinlemesine düşündürten bir kavram. Hem eğitim dünyasında hem de günlük hayatta “önemli” gibi görünebilir. Yani, bazen hayatın karmaşık görünen şeylerine çok takıldığınızda, aslında sadece biraz düşünmek, derinleşmek yeterli olabilir.
Bugün öğrendiğim şey şu: Her gün hayatımızı büyüten ya da küçülten şeyler, aslında biz kendi kafamızda yaratıyoruz. Hani bazen deriz ya: “Her şey zihin meselesi!” İşte o meselenin özeti.
Günlük yaşantımızda her şeyin çok karmaşık olduğunu düşündüğümüz anda, bir durup bakmalıyız. “Sen de ne kadar takıldın ya!” diyorum bazen kendime. Neyse, bunu öğrendiğime göre, artık biraz daha rahat olabilirim, değil mi?
Şu anda, Tedrisatı İptidaiye Mecmuasını düşünerek, belki de eğitimi daha derinlemesine, ama aynı zamanda esprili bir şekilde ele almak gerektiğini fark ediyorum. Her şeyin içinde biraz mizah ve rahatlık, her şeyi daha kolay hale getirebilir.